6 Kasım 2008 Perşembe

İlk Emareler

İlk Emareler
Hakan Demirci
23.11.2007

İnsan ırkı IT-sapiens'e karşı sivil inisiyatif girişimi büyük yankılar uyandırmış, ilk meyvalarını vermeye başlamıştır. Öncelikle durumun vehameti tüm çıplaklığıyla anlaşılmıştır. Türkiye'deki bir IT-sapiens'in müspet bilimlere ve ilim dünyasına katkısı sıfır iken yani bir Amerikalı'nın icat ettiği bilgisayarda yine onların icat ettiği programları kullanmasının(itirazı olan varsa desin ki Türk bilgisayar mühendisi Muhittin pentium işlemcilere rakip olacak ilk türk işlemcisi "vızırdak" ı Gültepe'deki Ar-Ge labaratuvarlarında geliştirdi, Sarıgazi MuhitSoft kampüsünde seri üretime geçti... veya benzeri bi haber varsa haberdar edinde tükürdüğümüzü yalayalım), üretmesini icat etmesini geçtim sadece son kullanıcı olarak kullanması sayesinde, kendisinide dünya IT liginde global bir oyuncu olarak düşünmesinin Kırşehir'li Almancı gurbetçinin iki medeniyet arasında sıkışarak Almanya'ya dönerken Mercedes'inin bagajında çuvalla patates götürmesi kadar sırıtmış,türk kimliği ve IT ci kavramlarının zorla yoğrulmasından yapay bir görüntü sergilemiştir. Böylelikle türk tipi IT-sapiens oluşmuş ancak gelişimi 3. jenerasyon gurbetçi çocuklarının hibrit görünümü gibi anomali göstermiş ve gelişimi duraksamıştır . Bu nedenledir ki Toni'nin Coni'nin icat ettiği teknolojiyi üretmiyor ancak çok iyi kullanabiliyor olsa da hala imajı başındaki sarığından her an bir kobra fırlayacakmış izlenimi veren Hintli bir yazılımcı ile aynı kategoride yer almıştır.

Fakat sembolik anti cephe girişimimiz değişime yönelik ilk umutları doğurmuş, stereotype IT-sapiens kavramına karşı bir umut ışığı doğurmuştur. Bir süre önce içi kan ağlasa da gruba üye olan, kuş uçmaz kervan geçmez bir kasaba çocuğu iken (bahsettiği yer Manyas olup trajikomik bir biçimde bir kuş cennetine ev sahipliği yapmaktadır) hasbelkader kendisini bilgisayar karşısında bulduğunu, bunun seçim değil kader olduğunu vurgulayan Manyas'lı sabi ile bu hafta su alırken karşılaştık.(aaa çeşme başı muhabbeti şeklinde sözüm ona bir espri yaparsanız sizinle ilgili facebookta grup kurulması 2 dakikalık bir süre meselesidir). Kendisi yazılanlara hak verdiğini ama kendisi ve klanı ile ilgili önyargıları yıkmak için "sana en kralından yemek ısmarlayayım mı bir IT'ci olarak, yemek senin köpeğin olsun" tadındaki "goodwill" atılımı ile çığır açmıştır. Ancak demek ki yazdıklarımız söylediklerimiz işe yarıyor sevinci "yenibosnada bizim eve yakın bi kebapçı var" söylemi ile sekteye uğramış, kafalardaki "en kralından yemek" tanımının sorgulanmasına yol açmış, daha katedilecek çok mesafe olduğu gerçeğini yüzümüze çarpmıştır.


Yine IT-sapiens grubunun prototip temsilcilerinden, B tipi likit fonların kralı Mr.Hannibal ile uzunca bir telefon görüşmesi esnasında kendisine cebindeki akrebi öldürmesi ile ilgili sürekli bilinçaltına seslenilmiş ve akrep ile savaşında yapması gerekenler alt mesaj olarak verilmiştir.Fakat ne yazık ki görüşmenin sonunda "tamam yarın yemekte görüşürüz o zaman" şeklinde vurucu son kapanış mesajının etkisiyle adeta hipnozdan çıkmışçasına kendine gelmiş, özüne dönmüş ve yemek ısmarlama işini aslında zamana bırakmak şeklindeki söylemleri ile "bir arpa boyu" ile özetlenebilecek bir sonuç yaşatmıştır.

Fakat bizde kendi adımıza bizlerde adım atmalıyız diye düşünüyoruz. Bu nedenle "man in black" IT-sapiensler için bazı özel kurslardan diksiyon dersleri için indirim almayı planlamaktayız. Yine aynı şekilde dişi IT-sapiensler için, köyün okumuş kızı "kardelen" görüntüsünden "plaza kızı mühendis jale" formatına geçebilmesi için görsel anlamda bazı iyileştirmeler yapılması gerektiğini saptamış ve bazı cilt bakım merkezlerinde dudak üstü lazerle epilasyon için çok özel indirimler alma konusunda sonuça yaklaşmış bulunmaktayız.

Görüldüğü üzere inisiyatifimiz en azından bir IT-sapiens'in "beni öldür ama cebimdeki akrebe dokunma" tabusunun en azından tartışmaya açılmasına yol açmış ve başarı yönünde ilk emarelerini göstermeye başlamıştır. Gelişme oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Bizi izlemeye devam edin.


Hakan Demirci 23.11.2007

Hiç yorum yok: